Berceste Günlüğüm – Gökhan Bozkuş



   “Kendi Kemâliyle İmtizâc Eden İnsan Üzerine Bir Sohbet”

Abdülhak Hamid ne güzel söyler: 


“İnsan edince kendi kemâliyle imtizâc, 
Tenzîl-i kadr-i âhere hissetmez ihtiyâc.”

   Yani insan kendi kemâliyle, olgunluğuyla bütünleşti mi… başkasının gözündeki değerini kaybetmekten korkmaz, ona ihtiyaç da duymaz. 
İşte bu, insanın iç âleminde erişebileceği en sarsılmaz mertebedir.

   Zira bizim dünyamızda, çoğu zaman kıymetimizi dışarıda ararız. Birinin takdirinde, öbürünün tasvibinde, alkışta, beğenide, hatta bazen kıskanılmakta… Ama insan kendiyle barışmadıkça, içindeki değerle buluşmadıkça, dışarıdan gelen her takdir rüzgâr gibi geçer gider — bazen ısıtır, bazen üşütür ama kalıcı olmaz.

   Kendi kemâliyle imtizâc eden insan ise başka… O, sessiz bir dağın vakarını taşır. Sırtını başkasının hükmüne değil, kendi irfanına dayar. Bilir ki kadrini tenzil edenler, aslında kendi bakışlarının seviyesini düşürmektedir; onun değil.

  Bu yüzden ne alkışla coşar, ne yergiyle sarsılır. Sözü değil, özü dinler. Gölgeyle değil ışıkla meşguldür. Belki kalabalıklar içinde görünmez olur ama hakikatin terazisinde hep ağır basar.

16.09.2025

Bir yanıt yazın