Mert, nâmert usuldan usuldan,
Diz tesbihlere, tane tane.
Belki de şu süreç, bir meydan,
Belli oluyor, kim merdâne.
****
Yiğitler dizinin dibinde,
Destan için gitme tarihe!
Bülbülün çığlığı, kalbinde,
Ulaştı âhı, tâ Meriç’e.
****
Çınarı, sıkınca cendere,
Ezildi bir bir budakları.
Meyve, dalında ere ere,
Buruştu, kuru dudakları.
****
Kaderse, bir dantelâ ördü,
İlmek ilmek cümlesine kâr.
Öyle ki, âmâ bile gördü,
Bulanık yok, renkler aşikâr.
****
Aman ha! Avare seyretme,
Tek tek tartıyor, ince elek.
Seni es geçecek zannetme!
Başıboş dönmüyor, bu felek.
Selim Gül
Nasılsın dedi….Ben; beni nasıl görmek istiyorsun?.. Nasıl olsa gören gözünde görmek istediğin gibiyim, diyemedim…..Ama inan hayatla boğuşmaya devam hocam,……biz çilekeş sokakların ürkek, yalnız adamıyız ….Geceleri, yarasaları bile ürkütmeyelim diye yürürken GÖLGEMİN SESİNDEN RAHATSIZ OLANLAR UTANSIN!…
ibrahim Kucuker