Kutsal beldenin kanatsız kuşları
Yitirdim zeytin dalımı
Şimdi her yanımda koca bir acı
Bağrıma saplanmış bir hançer
Ah bilmiyorum titreyen yavru
Bu korkun bu acın nasıl geçer
Sana uzanamayan bu eller
Kim bilir ötelerde ne söyler
Çekip alsa dünyadan bu karanlığı
Çekip sarsa yahut sinesine masumları
Kalkan gibi korusa seni dualar
Yutuverse alev toplarını gözyaşları
Ah yavru kapanmaz bu insanlığın ayıbı
Kıvrım kıvrım vicdanları kan yuttu
Minik yumruğundaki kanlı ekmeğe
Hayata tutunur gibi tutunan yavru
Bahçelerin çiçekleri kurudu seninle
Renkler bir bir soldu
Veremedim sana sinemdeki tek umudu
Bir tebessüm bir oyuncak bir kucak
Yeterdi oysa sana minik yavrucak
Sana dar gelen dünya kime kalacak
Senin avucunda can verdi huzur
Mutluluk saklanıyor artık köşe bucak
Ne söylesem boş ne söylesem lafugüzaf
Nasıl helallik istenir senden çıkar mı bize af
Öbek öbek büyüyen gözlerinde korkunç fotoğraf
Çürümüş beyinler konuşur hala o taraf bu taraf
Kutsal beldenin kanatsız kuşları
Akıp durur senelerdir kanlı yaşları
Yasını tutar çocukların yer gök
Ağlar talihine
Kudüs’ün,Zeytindağı