Sahte Kıyas veya Safsata / Selim Gül

Giriş

İnsanın, evrenin fiziksel yapısına dair insani ve bilimsel bilgiyi genişleme isteği, onun fıtratının bir sonucudur. Bunun için de temel mantık ilkelerinden hareketle, bazı akıl yürütmeler yapar. Gerek zihinsel gerekse deneysel yöntemler üzerinden var olan bilgisini sürekli artırır.

Onun bu çabası, klasik mantık metotları yöntemine göre, önce beş tümeli (cins, tür, ayırım, hassa ve ilinti) öğrenmekle başlar. Sonra, cevher ile cevhere yüklenen dokuz kategoriyi (zaman, mekân, nispet, nitelik, durum, nicelik, etki, edilgi ve sahiplik) anlamakla devam eder. Sırada ise, içlem, kaplam, tanım, terim, kavram, söz-anlam ekseninde delalet çeşitleri gelir.

Ardından, özne, yüklem ve bağlaç gibi üç temel öğenin birleştirilmesi ile oluşan, hakkında bir yargıya varılabilen önermelere sıra gelir. Bu önermelerin bir kısmı öncül kabul edilerek, yeni önermelere ulaşılır. İşte doğrudan bir önerme veya birkaç önerme üzerinden dolaylı elde edilen önermeler ile bazı kıyaslamalar yardımıyla yeni bilimsel nesnel bilgilere ulaşılır. Bu yöntem, farklı türleri ifade eden beş sanat (burhan, cedel, hitabet, şiir, safsata) içerisindeki, en sağlamı ve en itibarlısı olan, burhan metoduyla bilgi edinme yolu olarak bilinir.

Burhana kısaca, akıl, mantık, zihin ve tecrübe araçlarıyla bilgiyi genişletme sistemi de denilebilir.

Aklın Yol Haritası

Aklın yol haritası perspektifinden mantık, bilginin sağlamlılığını koruyan güvenli şeritler gibidir. Aklın grameri olan böylesi bir mantığın, klasik, sembolik ve bulanık şeklinde yaygın üç türü vardır.

Aklın zorunlu ilkeleri olan, özdeşlik, çelişmezlik, üçüncü halin imkânsızlığı ve nedensellik prensipleri, klasik mantığın dört temel unsuru kabul edilir.

Akıl yürütmede, tümevarım, tümdengelim ve analoji şeklinde, sanki aklın koordinatları olarak düşünülebilen ve isimlendirilen, temelde üç türlü yönü de kullanılmaktadır.

Fiziksel olarak var olan, bilgisine ulaşılmak istenen nesnelerin, fail, madde, biçim ve amaç olarak dört nedeni vardır, ilkesinden hareket edilince, kavram düzeyindeki bilimsel bilgi, ekseriyetle metodolojik ampirizm bilim felsefesine göre, metafizik unsurları dışarıda bırakarak, madde ve fail eksenlerinde genişler.

Bir kavramın, dolayısıyla bir önermenin, varlığı veya bilgisi hakkında nesnel neticelere varmak için, adına modalite denen, altı türlü yargı çeşidinden bahsedilir. Bu hükümler, zorunlu, imkânsız, mümkün, doğru, yanlış ve belirsiz şeklindeki kategorik yargılardır.

Düşünme türlerine ise, aklın yörüngeleri veya aklın seyahat ederken tercih ettiği türlü yollar da denilebilir. Bunların başlıca sekiz tanesi ise, analitik, bütüncül, eleştirel, lateral/alternatif, metabilişsel, özgün, sistemli ve yansıtıcı düşünme metotları olarak bilinir ve öğretilir.

Sahte Kıyas (Safsata)

Şimdi de yukarıda bahsi geçen, bilimsel burhani kıyasın dışında kalan, yaygın olarak safsata da denen, sahte kıyasın bazı türlerini, misallere yer vermeden fakat kısa cümleler üzerinden anımsayalım.

İlk bölümde 20 adet, ikinci bölümde 16 adet olmak üzere, toplamda 36 tane sahte kıyas türüne yer verildi. İlk kısımda safsata yapan kişi olarak Efe, son kısım ise safsata yapan muhatap kişi olarak Cem temsili bir adlandırmadan ibarettir. Yani:

  • Efe: Fikir, düşünce, iddia veya tez sahibi bir insan olsun.
  • Cem: Fikir, düşünce, iddia veya tez sahibi diğer bir insan olsun.
  • Fikirler: Efe’nin bir düşüncesi A olsun.
  • Safsata Yapmak: sy olsun.

A- Sahte Kıyas Yapan Muhatap (Cem) Olursa

  1. Kişiyi karalayarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun doğrudan kişiliğini eleştirir.
  2. Söylem-Eylem sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun, savunduğu fikir ile hareketlerinin örtüşmediğini ve çelişkiye düştüğünü belirterek eleştirir.
  3. Niteliksel karalayarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu hayat felsefesi olan ideolojisi üzerinden eleştirir.
  4. Benzetmeli karalayarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu herhangi bir sosyal-etnik-kültürel gruba yakınlığından dolayı eleştirir.
  5. Kişisel çıkarı var sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu, bu fikrinden şahsi menfaatinin olduğunu ileri sürerek eleştirir.
  6. Geçmişiyle karalama sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun geçmişte bu fikri savunmadığına gönderme yaparak ve önceki durumundan destek alarak şimdiki duruşunu eleştirir.
  7. Otoriteye başvurarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu, ünlü, şöhretli, önemli bazı kişiler ile ters düştüğünü ifade ederek eleştirir.
  8.  Grup baskısı yaparak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun bu fikrinde yalnız olduğunu, hatta belirli bir çoğunluk ile ters düştüğünü söyleyerek eleştirir.
  9.  Duygulara başvurarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, bu fikri savunduğu veya yaptığı takdirde, onu, mutsuz olacaksın argümanı ile eleştirir.
  10.  Korkuya başvurarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu doğrudan ya da dolaylı korkutarak eleştirir.
  11.  Birleştirme sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun fikrinin bir bölümüne parçacı yaklaşarak, içindeki hatalı bir kısmını bulur ve bunu tamamına genelleyerek eleştirir.
  12.  Yeniye başvurarak sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesine değil, onun fikrinin eski olduğunu ileri sürerek, adeta yeni olmama kartını kullanarak eleştirir.
  13.  İndirgeyerek sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, fikrin doğruluğunu, bütüne ait bir özelliğin her bir parçasında da birebir olması gerekir, şartına indirgeyerek eleştirir.
  14.  İspat yükü sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, fikrin doğrulanması için delilleri yeterli görmez ve ispatlamasının zorunlu olduğunu söyleyerek eleştirir.
  15.  Genelleme sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu, yanlış olan başka bir fikri ile irtibatlandırarak eleştirir.
  16.  Dikkat dağıtma sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, mevzu dışında başka bir yan ya da alakasız bir konuya geçerek onu eleştirir.
  17.  Etimolojik sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, önermedeki bazı kelimelerinin anlamlarını ve kökenlerini tartışmaya açarak, konuyu başka mecralara taşıyarak eleştirir.
  18.  Subjektiflik sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onu objektif olmayan sınırlı bir grubunun istatiksel verileri üzerinden eleştirir.
  19.  Doğallık sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun fikrini, alan ihlaline başvurarak, doğadaki fiziki kanunların bir parçası ile test ederek eleştirir.
  20.  Görecelik sy: Cem, Efe’nin iddia ettiği A düşüncesini değil, onun istisnalarına dikkat çekerek ve buna vurgu yaparak, yani kapsamına karşı koyarak eleştirir.

B- Sahte Kıyas Yapan Kendisi (Efe) Olursa

  1. Kişisel deneyim sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, nesnel verilerin dışına çıkarak doğruluğunu öznel deneyimleri ile gerekçelendirir.
  2. Fark yok sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, bunca zaman yapagelmişim, bir kere daha yapsam yanlış olmaz ki diye doğrulamaya çalışır.
  3. Hatalı benzetme sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, konunun bir benzeri üzerinden birebir aynı sonucu çıkarmaya çalışır.
  4. İstisna sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, fikrinin doğruluğunu, konu dışına çıkarak, gerekçesiz bir kısım istisna koşullarına bağlar.
  5. Kaygan zemin sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, konu dışına çıkarak, fikir kabul görülmediği takdirde ileride olumsuz şeyler olabilir diye suistimal eder.
  6. Savunma pozisyonu sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, yanlış olduğunu görünce, dışardan destek olarak yeni veya ek öncüller ilave eder.
  7. Beğendirme sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, bazı akıllı kişiler de benim gibi düşünüyorlar diyerek, kendi fikrini doğrulamaya çalışır.
  8. Batık maliyet sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, ben bunu kaç yıldır savunuyorum veya yapıyorum diyerek emeğini gerekçe gösterir.
  9. Döngüsel düşünme sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, kendi iddiasını öncül olarak ispatlamada kullanır.
  10. İhtimal sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, konu dışına çıkarak, doğruluğunu olasıklara bağlar ve tekrarlarla ihtimal kuvvetinin arttığını zanneder.
  11. Özel inanca sığınarak sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, önyargılı olarak kendi özel inancını referans gösterir.
  12. Gösteriş yaparak sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, muhatabına adeta yağcılık yapar.
  13. Acındırma sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, muhatabına kendini acındırır.
  14. Gelenekçiliğe sığınarak sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, kendi özel geleneğini ve yaşadığı toplumda yaygın olan davranışları referans gösterir.
  15. İkilim sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, onu doğru ve yanlış şeklinde iki seçenekten birine zorlar ve sanki üçüncü bir seçenek yokmuş gibi tavır alır.
  16. Tartışmalı sebep sy: Efe iddia ettiği A düşüncesini Cem’e karşı savunurken, konu dışına çıkarak, bu sonucun öncesinde hep şunlar oluyor diyerek doğrulamayı sadece zamana bağlar.

 

Sonuç

Yukarıda paylaşılan sahte kıyasın bazı türleridir. Görüldüğü üzere gerek bilimsel bilgiyi genişletmede gerekse bir fikri savunmada veya eleştirmede, geçerliliği yoktur. O, sadece bir retorikten ibarettir. Yapaylıktan öteye geçmemektedir.

Bu tarz çelişkili, tutarsız durumlara düşmemek kamil insan olmanın bir gereğidir.

Safsatalar, sahte duruşlar, insana anlık veya kısa süreli bir haz ve bir başarı verse bile, esasında kalıcı olmayan veya uzun vadede yıkıma neden olan hususlardır.

Her türlü sahtelik, her türlü gerçekliğin düşmanıdır. Sahtelik, hakikat ile savaş halindedir.

İnsana ve insan aklına yakışan, sahtelik peşine takılmak değil, gerçekliğin ardından gitmektir.

Yazan: Selim Gül

This Post Has One Comment

  1. mustafa

    1-Girişte kullanılan genişleme kelimesi genişletme olması gerekmez mi?
    2-Niye efe cem ,ayşe fatma,mehmet ceyda niye değil?kadınlara yönelik negatif ayrımcılığı kınıyorum.Bunu mühim mahfillerde yüksek sesle dile getireceğim.

Bir yanıt yazın