Bir parça uzaklaşmak istedim insanlardan
Kendimle başbaşa kalmak
Kur’an’ımla
Eski günlerdeki gibi
Rabbimle hasbihal etmek
Aldım elime kalemi
Harf harf kelime kelime
Meal çalışıyorum
O’nu tanımaya, bilmeye çalışıyorum
O’nun bana anlattıklarından yola çıkarak
O’nu anlamaya çalışıyorum
Kamer Suresi çıktı karşıma
Kıyametin dehşetini anlatıyor
“Gözleri düşkün düşkün kabirlerinden çıkarılacaklar” diyor
Ayetler kısa kısa
Kelimeler çok vurucu
Bir çoğu Türkçe’mize de girmiş kelimeler
Dehşeti ile ters orantılı
Anlaması çok kolay
“Ne kadar kolay anlaşılıyor” diye düşünüyorum
“Ne kadar tenezzül etmiş
Ne kadar anlaşılır ve kolay ifadeler” diyorum
Sonra Nuh’un kavmine geçiyor
Kavminin O’na neler çektirdiğinden bahsediyor
Ve Nuh Tufanı’nı anlatıyor
İster istemez
“Konudan konuya atlamıyor mu?”
diye düşünüyorum
Birden o da ne?
Yeni bir ayet
‘Kur’an’ı çok kolaylaştırdık bir öğüt olarak
Fakat ibret alan mı var’
Bu benim
“Ne kadar kolay” diyen benim
“Sonra daldan dala atlamıyor mu?” diyen
Daldan dala atlamasaydı
Benim kafamdaki bu soruya da
Olumlayarak cevap vermiş olmazdı ki
İrkildim
Etrafıma bakındım
Suçlu suçlu
Ne düşündüğümü
Nerden bilmişti ki?
Güldüm sonra
Aptallığıma
O, Allah’tı
Elbette her seyi bilirdi, duyardı
Gizlediğimizi, açıkladığımızı
İçimden geçirdiklerime de hakim olmalıyım diye düşündüm
Utandım
Çok utandım
Yine O’nun ayetleri ile yalvardım O’na
“Rabbenâ lâ tuâhiznâ innesîna ev ahta’nâ”
“Rabbimiz bizi açıkladıklarımızdan ya da içimizden geçirdiklerimizden dolayı sorumlu tutma”
Değmişti
İnsanlardan azıcık uzaklaştığıma
Yine O’nun kapısını çaldığıma
Hiç mahcub etmedi beni
Hiç yüzüme vurmadı
Ayrı kaldığımız günleri
Sarıp sarmalayıverdi hemen
Rabbimm!
İyi ki varsın…
tebrikler….