
Bir hüznün kıyısında veda durağı
İçli bir keman gibi çalar ayrılığı
Yosun tutmuş sevdalısını bekleyen taşlar
Yol yol akmış deryasına dökülen yaşlar
Can bedenden çıkar gibi ayrılır sarılanlar
Çeker sevdiğinin kokusunu ruhunda saklar
Dokununca birbirine son kez eller
Yürek yürek büyür saklanan gözler
Düğümlenir boğazlarda “hoşça kal”
Koparken içinde bir çığlık “gitme kal”
Kırmızı bir mendil gibi yürek sallanır
Sabrın son kırıntısı da kıyıda kalır
Askıda kalan eller okşar sülietleri
Ufka çakılı bir bakış nakşeder suretleri
Tüterken dudaklardan yakarış buseleri
Tutuşur sevgiyle uçar göğe dilek feneri
Kutsal bir emanettir artık yola yolcu
Serpilir yanan yüreklere bir tas su
Bir hasret denizine açarsın yelken
Gözyaşı tufanında savrulur teknen
Gidenler kalanlar hep bir teselli arar
Yetişir imdadına her dem tatlı hatıralar
Dönülür mü dönülmez mi bilinmez geri
Vedalar durağında kavuşmaktır temenni
Bu umudun mehtabında aydınlanır ufuk
Vuslatın müjdesidir aslında her ayrılık
7/12/2024
Emine ÇİFTÇİ