Sevgili Dost
Bazen anlamlandırmak zordur zamanı. Bazen harfler karışır da birbirine anlayamazsın yazıları. Gözlerin buğu buğu ve kulaklarında uğultular olur da kaybeder ahengini renkler, yitirir neşesini sesler ve öylece kalakalırsın. Hani Yol filminde Seyit Ali trende dostuna şunları derdi ya “İnsanın aklı kendine düşman olur mu?
Benim aklım bana düşman” bazen aklın, bazen dilin , bazen elin, bazen ayağın adeta sana düşman kesilir. Gölgen el olur, kol olur sarılır ayaklarına yürüyemez ve gözlerinle bir duvara öylece bakalalırsın.
Trende bir yere gidiyordum geçen gün. Upuzun vagonu olan trende biri geriye geriye yürüyordu. Ve benim zihnimde yine neler neler… O an o görüntü beni kendime getirdi. Sen dedi bana trenin istikametinden eminsen eğer ve sen dedi doğru trendeysen varsın birileri geriye geriye yürüsün, varsın birileri bazı duraklarda insin. Sen dedi yoluna, sen dedi istikametine odaklan. Biliyor musun sevgili dost ? O an koşup sarılmak istedim o ters giden adama. Bir an teşekkür etmek istedim. Ve Şeker Portakalı kitabının yazarı Jose Mauro’nun sözleri yankılandı kulağımda
Güneşi örnek al kendine.
Korkma batmaktan.
Yılma doğmaktan!