Yorgunum, merdivenin basamakları çoğalıyor
Yılların dertlerine kalem de ağlıyor
Ruhum yücelirken bedenim bitiyor
Anlatamadım duygularımı, ahirimde yorgunum
Yorgunum, dört duvar arasında yalnız
Ellerim titrerken kayıyor bir yıldız
Gözlerin derinliğinde yanar sarı anız
Kavururken yazın ateşi, yorgunum
Yorgunum, karanlığın koyusunda dolunay
Efkarımda kandil parlıyor, sanki bir saray
Muştusu Son baharın, çekiliyor halay
Vefa yetim, garip kalmış, yorgunum
Yorgunum, adımlarım isteksiz, ümitsiz
Sigaya çektim, var mı başka yol zahmetsiz
Sekine başımda bulunmasın rahmetsiz
Ye’s pusuda gafil bekliyor, yorgunum
Yorgunum, mes’ul sarı başaklar misali
Dikenli yollar, sarp yokuşlar dert hali
Maziden atiye miras, bu dava ali
Takılıp düşmeden son nefeste, yorgunum
Yorgunum, yolun yolcuları gönül tahtımda
Umudu, yarını bekliyor mazlumlar rıhtımda
Ne zaman derken kararıyor bahtımda
Üzülme yarın elbet doğacak, yorgunum