Tespihi sinesine basan dervişin
Yüreği tanelere birden değiyor
Yankısında seslenir sonsuz gülüşün
Vazgeçmiş güneşlerden kendi doğuyor
Perdesiz sabahların misafiridir
Seherin bereketi onda hal olmuş
Yolda kalmış kulların gönül evidir
Baharı unutmuşa gonca gül olmuş
Vurgunu sözlerine hu diye döker
Bohçasında Yunus’tan azığı vardır
Bakışı göç kaldırır semaya çıkar
Dilindeki ezelin dert duasıdır:
Mülkünde bir acizim mülkünde fakir
Kırma kanadımı, beni göklere bırak
Ardım sıra yaralı turnalar gelir
Aşkını göklere, gökleri bana bırak…
Ziya Paşa Akyürek