Düş Çıkmazı/ Kübra Aydın
Şiir akşamlarından kalma baş dönmesi çok görme Uykusuzluk esir almış binbir atlı karınca Çocuk masumiyeti eski anılardan bir sahne İçinde bir sen varsın eskiden kalan Masal diyarlarından çıkagelmiş ruhum yorgun…
mavi bir yorgan gibi örtmeliyiz şiiri
sevdamızın, kavgamızın üstüne
fm
Şiir akşamlarından kalma baş dönmesi çok görme Uykusuzluk esir almış binbir atlı karınca Çocuk masumiyeti eski anılardan bir sahne İçinde bir sen varsın eskiden kalan Masal diyarlarından çıkagelmiş ruhum yorgun…
Elveda altı harfli bir uzun cümleHer harfi bin bir manaya bürünür hüzünle E zelden ebede uzanan yoldaL a tahzen sesi kulağındaV er elini gurbetE lbet biter bu hasretD ar geldiyse…
Elbet çiçek açar bir gün bizim de baharımızSöylenir yine her dilde o hüzzam şarkımızDiner ansızın, inim inim inleten sancımızMevla bize de bayram lütfeder. Tasalanma Yaz gelir yine güneş ışık yayar…
Yaşanmışlığı olan herhangi yeni bir günün ardından……Bugün kendime iki kere “günaydın” dedim. Her zamanki saf niyetimle seyreylerken etraftaki kimilerini “bâr olma yarol “deyiverdi dudaklarım. Sonra da kalbimi dinlendirmek için çayımdan…
Kalbimde tütüp duran hiç sönmeyen ateşimSana gönül vereli ruhum bahar kokuyorSeherde yakut gibi ışıldayan güneşimBahçemde bülbüller her seher seni şakıyorHer gün yeniden doğdum sana kalbim vereliSeninle mana buldu hayat, sildim…
Sıra dışı bir hikaye:Eşekli Kütüphaneci Anadolu’nun ortasında hayallerini, özlemlerini bir eşeğe yük edip Ürgüp’ün köylerine taşıyan bir adam; Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz. Bu gönlü geniş, ufku aydınlık adamın hayali, elbette…
Yola düşmekle başlar her hikâye,Kesişir nice yol,Bir dantela gibi nakış nakış,Belki uzun, belki de kısa,Kaderedir her varış!Ya yol sana yazılmıştırYa da sen yola… Yola düşmekle başlar her hikâye,Yolcu olmak, varmak,…
Tanyeri kim bilir kaç milyonuncu kez ağarmak üzereydi. Kızılın en güzel tonları mükemmel birsanatçının fırça darbeleriyle gökyüzünü süslerken insanın ruhunu adeta mecburi huzura davet ediyordu.Kızılın mavi ile birleştiği çizginin keskinliğine…
Nerede sesin, nerede güneş gözlerin neşvesiSana mı kaldı aha efgan sesinle inleyişinKimdi seni inciten, ibrişim büküp iplik gibiEy Mahira ! sen mi isledin mûezza gibi kendiniHüznünü içine gizleyip… İki çocuk,…
Derinlemesine ve sınır cizmeden sadece var olamanın ya da yaratılmış olmanın bir süreği olarak düşünmek. Nasıl bir çocuğun yürümeyi öğrenmesi ilk emeklemeyle başlar, insanın insan olduğunu anlamasıda merakın ve sorgulamaların…
Sevgili bugün güzel şeylerden bahsedelim. Mesela senden, bir zümrüt rengi olan gözlerinden.Neyleyim, balı kaymağı? Denk olmaz ki tatlı sözlerinden. Sevgili bir gülüversene… Sen gülde haddinibilsin bülbül, yerinde dursun. Sevgili, bir…
Gönlümün rıhtımını döven dalgaHarlıyor küllenmiş közümüDört bir yanım yangın yeriYitiklerden haberler geliyor Gönlümün rıhtımını döven dalgaKöpürtüyor his şehrimin deniziniBir yerlerde hasret diye atan kalbiElemin labirentinde boğuyor Gönlümün rıhtımını döven dalgaAkıyor…
Hiçbir yeteneğim olmadığını düşünmen beni korkutuyor,Dolabın arkasına attıklarım,Ya da sakladıklarımSenin tarafından flu gözüküyor.Ama bu benimBenim emellerim!Kendi çizdiği yola çakıllar atarmışçasınaAdım adım klasik cümlesini suratıma tükürüyor,Kalıplaşmışın dışında olan kayıp ikizimFarklılığın bedelini…
2 gün öncesi:-Hadi arkadaşlar, çok az günümüz kaldı ama daha yapacak iş çok. Son görev dağılımlarımızı yapalım o halde. Sunucu arkadaşlar siz hazırsınız sanırım. Program günügündüzden gidip salonu hazır edelim.…
Saçların gelincik kırmızı Saklanır atlastan kumaşa Plisesi kayıp göllerde Sarabende sarhoşuyum Suskun balolarda biblo Gözden ıraksak mercekler Dökülürken optik sırlara Ellerim menekşe denizi Uzanır islenmiş buzlara Obsidiyenleri toplarken Penguenler buzlu…
Gezinirken hayatın bembeyaz sayfasındaYırtılıyorUçurumdan boşluğa düşüyorumAcılarBir kefen gibi sarıyor bedenimiGeceyi örtüyorum acıların üstüneKaranlığın tuvaline renkleri saçıyorumEşsiz tablomda hüzünAsıyorum gönül evimin duvarınaKalemimin ucundanBir şiir tüttürüyorum duman dumanNefes aldıkça içime dolanBuğulanıyor kalbimÜrperiyor…
Kim demiş ki baharlar rüyalara emanet Azar azar düşerek çoğalıyor damlalar Benim mi bu bedenim kime ödenir diyet Ağaran saçlarımda kırılıyor aynalar Kim demiş ki baharlar rüyalara emanet Gece olur…
Yine enginliklerinde dolaştımGümüş renkli yalnızlığınBir resim tuvaliydi sandalımKamıştan bir neydi direğiŞiirli bir kağıtsa yelkeniKalemden bir olta yaptımUcuna bir virgül takıpSalladım ya nasipHayallerimi çalarkenBir rüzgar ıslığıYakamozlar göz kırptıGüneş tutuşturdu umudumuUmudum denize…
günbeyaz belki haziranbelki temmuzbelki de hiç günbeyaznoktaların işgali altında bençizgilerden evlerçizgilerden bacalarçizgilerden yollar ve dağlarkurmak koşmak istiyorum belki ses belki his belki susbelki bambaşka bir yokuş günbeyazçıktığımda içeri, girdiğimde dışarıbilmem…
Gönlün ışığı gidince,Her mâniyi bir dağ görür.Çözümler onda bilmeceUfkunda sisler görünür. ..Zincire vurulmuş gibiÂh vahla yüklü matemiBaşka kulvarda gurbeti.Daim siyaha bürünür. ..Yansır simaya çilesi.Girdap misali halesiHuzura hasım sayesi…Meltemi tufan gibidir…