Geç Kalmış Bir Ağıt / Dr. Murad Karasoy

Gözlerinden sevinç boşalıyordu insanların

Hamd, koro halinde yırtıyordu semayı

Krizantemler yeşeriyordu bir mevsimin ilk ayı

Kâşanenin dört köşesinde

Bir bahar günüydü herhalde.

Gök ehli gülüyordu için için

Şehrayinler tertiplendi “levlake levlak” için.

&&&

Ben müşfik bir dost ararken canım sen,

Abdullah’ın çatısız evinden

Öksüzlüğü bilemeden, semaya bakarken

Ela gözlerinde yıldızlar şehralaşıyordu

Ülker, Zühre el sallıyordu sana maveradan

Erguvanlar engin bir ay gibiydiler yanaklarında

Ulaşamıyordum

Aç bir tebessüm kalıyordu, dudaklarımda.

&&&

Zaman bir bukağı, günahlar hamulem

Su cılız yüreğimde rahmet ismin tek şulem.

&&&

Önce senin rayihan geldi,

Sonra sen geldin Ey Nebi!

Bu, dekorsuz kum çölüne.

Çünkü derler ya hani

“Gül koklanmaz gül üstüne”

&&&

Çocuksu bir sevda kapladı yüreğimizi

Sim u zer ile doldurdun şu fukara eteğimizi.

Aşkımız boy attı, sevgili göğüslerinde

Ve, yeşerdi çiçek açtı, sevda öpüşlerinde.

&&&

Geç kalmış ağıtlara da 

Layık değildin sen Ey Nebi!

Senin ağıtın taa 

Duyulmalıydı devr-i Adem’den.

Bu ıstırap gayyasında

Fecir ne zaman doğar?

Yetiş Ey Nebi yetiş!

Cemiyet bir Isparta

Ama en gürbüz çocuğu boğar.

Ve, doğar elbet, bu son şafak da doğar.

                                                                         

One thought on “Geç Kalmış Bir Ağıt / Dr. Murad Karasoy

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *