Pençesinde Yalnızlığın / Şeyma Aydın


Yalnızlığın pençesine tutulmuş nefsin elinde
Omzunda yükü bekânın vurgun hiçliğe
Bu ne naz! Ne niyaz!
Aç ellerini! Aç ellerini bir ses ver Niyaz
Nefesin ki çerağıdır bu otağın
Yakacaksa nârının güncesi
Eftâldir gönlünde günden güne böylesi
Senliğin ruhunda ayyaş ufkumun narası
Ağlak gözlerin dilini unutturan söz deryası
Azımı çoğa sayıp tutuşturan kalp ibresi
Azıksız kalmış senliğimin sensesi
Varlığına övünmüş bir garip türabım
Gün yüzü görmemiş sahraların
Gün yüzlü serabıyım
Şarabı yekpareliğin yüzü
Erbabı insanlığın hüznü
Sana senden fedada gök yüzü
Feryadı duyulmaz mı
Ömür suskunluğu susuzluk
Sıratı bekleyen bu ne umursuzluk
Yaşamak pahasına her dem ölümsüzlük
Yaşatmak anısına
Ah! Yaşatmak anısına yapayalnızlık

One thought on “Pençesinde Yalnızlığın / Şeyma Aydın

Leave a Reply to allohasan Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *